Gazeteci Soner Yalçın’ın “Kara Kutu” isimli kitabındaki iddialara ilişkin olarak kamuoyunda hekimlik uygulamaları ve ilaç/eczacılık alanlarına yönelik ciddi bir güvensizlik oluşmaya başladığı izlenmektedir.
Sağlığın tesisinde vazgeçilmez bir yere sahip olan, milyonlarca insanın hayatını kurtaran, bilimsel yetkinliğe sahip hekimlerce reçete edilen ve bilimsel yetkinliğe sahip eczacılar tarafından sunulan ruhsatlı ilaçların; bilimsel gerçeklikten uzak, toplumu yanıltarak insan sağlığını tehdit eden söylemlerle hedef gösterilmesi kabul edilemez. Toplumumuzun sağlık okuryazarlığının yeterli seviyede olmadığı da göz önüne alındığında sağlık ve ilaç alanı ile ilgili topluma yönelik açıklamaların bilimsel temelli, tutarlı ve kanıta dayalı olması zorunluluktur.
Türk Eczacıları Birliği olarak iyi biliyoruz ki insan sağlığı ile ilgili yapılacak tartışmalar ancak etik zeminde, bilimin ışığında, akademisyen ve bilim insanlarının öncülüğünde yürütüldüğünde topluma bir yarar sağlar. Kanıta dayalı sağlık uygulamalarına karşı güvensizlik yaratan bu tür ifade ve iddialar ile aslında bilimin itibarı ve saygınlığı zedelenmektedir. Öte yandan bu tür yaklaşımlar, sağlık profesyonellerinin saygınlığını azaltmaktadır.
İnsan ömrünün ortalama 40-45 yıldan 70’li yıllara çıkması, kısa sürede milyonlarca kişinin ölümüne neden olan salgın hastalıkların kökünün kazınması, çocuk ölümlerinin en aza indirilmesi ve geçtiğimiz yüzyılın kâbusu olan tüberkülozun tedavi edilmesi gibi başarılar hurafelerle değil bilimin ışığında gelişen kanıta dayalı modern tıp sayesinde gerçekleşmiştir. Bugün tedavisinde zorluk yaşanan hastalıkların önlenmesi ve tedavisi de bilimdışı yol ve yöntemlerle değil yine bilimin ışığında bilimsel çalışmalarla sağlanacaktır.
Halk sağlığının korunması adına gazetecileri, akademisyenleri, hukukçuları, sağlık profesyonellerini ve sivil toplum örgütlerini aklın ve bilimin ışığında birlik olmaya davet ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.